
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?
Destekten yoksun kalma tazminatı, bir kişinin vefatı sonucunda onun maddi desteğinden yoksun kalan kişilere ödenen maddi tazminattır. Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay içtihatlarına göre, bir kişi haksız bir fiil (örneğin trafik kazası, iş kazası vs.) sonucu hayatını kaybederse, onun sağlığında maddi destek sağladığı kişilere bu zarar tazmin edilir. Vefat eden kişinin, yaşasaydı maddi olarak destek olacağı kişilere, ölüm nedeniyle artık destek olamayacak olması sebebiyle ödenen tazminattır.
İlgili tazminat hem maddi tazminat hem de bunun yanında müteveffanın yakınları tarafından duyulan acı ve üzüntü sebebi ile manevi tazminat olabilir. Ancak bu manevi tazminat destekten yoksun kalma tazminatı olarak hesaplanmaz.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatını Alabilecek Kişiler Kimlerdir?
Destekten yoksun kalma tazminatını alabilecek kişiler; Eş, Çocukları, anne ve babası , nişanlısı ve kardeşleri. Ancak (nişanlısı ve kardeşleri için müteveffanın hayattayken de destek olduğuna ilişkin açık kanıtlara ihtiyaç duyulmaktadır.) Bu kişilerin kimler ve hangi koşullar dahilinde bu tazminatı alabileceğini değerlendirecek olursak;
1. Eşi
Ev hanımı ya da çalışmayan eş genellikle destekten yoksun kalmış sayılır.
Çalışan eş de belirli koşullarda tazminat alabilir (gelir dengesine göre değerlendirilir).
2. Çocukları
Küçük yaştaki çocuklar (okul çağında veya reşit olmayanlar) kesinlikle destekten yoksun kalmış sayılır.
Reşit olan çocuklar, eğer eğitimlerine devam ediyorlarsa ya da işsizlerse, tazminat alabilir.
3. Anne ve Baba
Müteveffa yaşça genç veya çocuk veya bekarsa bu durumda kişinin belirli bir yaşa, evlilik durumuna kadar anne ve babasına destek olacağı kabul edilebilir.
Eğer müteveffa onlara maddi yardımda bulunuyorduysa ya da düzenli destek sağladığı ispatlanırsa tazminat alabilirler.
Özellikle yaşlı ve geliri olmayan ebeveynler için bu sıklıkla kabul edilir.
4. Nişanlısı
Nişanlılar, ileride evlenecekleri ve ölen kişinin onlara maddi destek sağlayacağı makul bir şekilde ispatlanabilirse tazminat alabilirler.
Bu tür davalarda nişanlılık ve gelecekteki destek ilişkisi açıkça ortaya konmalıdır.
5. Kardeşler
Eğer ölen kişi bu kişilere maddi destek sağlıyorsa (örneğin üniversitede okuyan kardeşine bakıyorsa), tazminat talep edilebilir.
Somut destek ilişkisi ispatlanmalıdır.
Ancak destekten yoksun kalma tazminatı aşağıda inceleyeceğimiz üzere müteveffanın yaşı, geliri, evli veya bekar olması gibi çeşitli durumlara bağlı olarak değişiklik gösterirken, destek olunacak olan kişilerin de yaşı, geliri, evlenip evlenemeyeceği veya evli olup olmadığı durumlarına göre hak kazanılıp kazanılmadığı hususlarında değişiklik gösterir. Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplaması sırasında her bir faktörün farklı bir etkisi bulunmaktadır. Bu sebeple bu alanda uzman bir görüşten yardım alınmalı ve bir avukata danışılmalıdır.
"Destek" Ne Demektir?
Türk hukukunda destek, sadece gerçek ve fiili bir maddi yardım değil, aynı zamanda gelecekte yapılması beklenen, makul ve sürekli nitelikteki maddi yardımı da kapsar.
Destekten yoksun kalma tazminatında "destek" kavramı, vefat eden kişinin hayattayken bir başkasının yaşamını maddi olarak sürdürebilmesine katkıda bulunması, yani maddi destek sağlaması anlamına gelir.
Destek kavramı şu iki şekilde değerlendirilir:
1. Fiili Destek
Vefat eden kişi, yaşarken doğrudan ve düzenli şekilde maddi yardımda bulunuyorsa (örneğin: çocuğuna, eşine, anne-babasına), bu açık bir destek ilişkisidir.
2. Varsayımsal Destek (İlliyet bağından çıkarılabilen)
Ölen kişi sağ olsaydı, gelecekte bir kişiye maddi destek sağlayacağı bekleniyorsa, bu da destek sayılabilir.
Örneğin: Yeni evlenen bir çiftte, ölen eşin gelecekte destek sağlayacağı varsayılır.
Üniversite öğrencisi kardeşine eğitim süresince maddi destek veren bir ağabeyin desteği gibi.
Burada bir kimsenin yaşamını sürdürebilmek için başkasının yardımına ihtiyaç duyması ve bu kişinin yardımda bulunmasının, yaşamın normal akışı içinde beklenebilir olması da gerekmektedir.
Yani sadece fiilen yapılan yardım değil, beklenebilecek, alışılmış, hayatın olağan akışına uygun destek ilişkisi de geçerli kabul edilir.
Destek Kavramının Özelliklerini belirleyecek olursak;
-
Süreklilik :Destek, sürekli olmalıdır. Bir defalık yardım sayılmaz.
-
Maddi olması :Duygusal değil, maddi bir katkı olmalıdır.
-
Fiili ya da varsayımsal :Gerçekten yapılmış ya da yapılacağı makul şekilde bekleniyor olmalı.
Bu hususlara ilişkin olarak birkaç verecek olursak;
-
Çalışan baba → eşine ve çocuklarına destek sağlar.
-
Evlat, emekli annesine düzenli olarak para gönderiyorsa → destek sayılır.
-
Nişanlılar → evlenmeleri ve destek ilişkisinin başlaması bekleniyorsa, bu da varsayımsal destektir.
Destek kavramı, ölen kişinin sağlığında bir başkasına sağladığı ya da sağlaması beklenen düzenli, maddi nitelikteki katkıyı ifade eder.
Bu kavram, tazminatın temelini oluşturur; çünkü bir zarar varsa, bu desteğin kaybı nedeniyle ortaya çıkar.
YETKİLİ VE GÖREVLİ MAHKEME
-
YETKİLİ MAHKEME
Destekten yoksun kalma tazminatında yetkili ve görevli mahkemeleri belirlerken yetkili mahkmelere ilişkin genel hükümlerin yanı sıra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 16 haksız fiilden doğan davalarda yetkiye bakabiliriz.
Haksız fiilden doğan davalarda yetki
MADDE 16- (1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın
meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri
mahkemesi de yetkilidir.
Trafik ve iş kazaları sebebi ile talep edeceğimiz destekten yoksun kalma tazminatı için genel hükümlerin yanı sıra fiilin haksız fiilden kaynaklandığı da kabul edilerek zararın olduğu yer zarar görenin yerleşim yeri ve yahut zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer mahkemesinde de dava açılabilir.
Sigorta şirketlerine yönelik olarak açılacak destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olarak ise yine
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 14’e bakarak belirleme yapabiliriz. ;
Şubeler ve tüzel kişilerle ilgili davalarda yetki
MADDE 14- (1) Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer
mahkemesi de yetkilidir.
Bu sebeple ilgili kanun maddelerine bakarak birden fazla yetkili mahkeme bulunabilmektedir.
-
GÖREVLİ MAHKEME
Destekten yoksun kalma tazminatı için görevli mahkemeyi belirlerken öncelikle davayı kime yönelteceğimiz sorusunu cevaplamamız gerekmektedir.
Eğer davayı bir sigorta şirketine karşı yönelteceksek bu durumda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Ancak davayı trafik kazasına sebebiyet veren araç sürücüsüne yönelteceksek asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.
Destekten yoksun kalma tazminatı davalarında arabuluculuk şartı bulunmakta mıdır?
Destekten yoksun kalmaya ilişkin davayı açarken görevli mahkemede nasıl davayı açacağımız taraf sıfatına sahip kişiye ( tüzel veya gerçek vs. tacir veya değil) bakıyorsak arabuluculuk şartının bulunup bulunmadığını da aynı yöntemlerle belirlemekteyiz.
Kişi bir gerçek kişi ise yani tacirlikten veya ticari iş ilişkisinden kaynaklanmayan bir durum mevcut ise bu durumda destekten yoksun kalma zararına ilişkin davalarda dava şartı olarak arabuluculuk aranmaz . Ancak sigorta şirketlerine karşı açılacak trafik kazası kaynaklı davalarda arabuluculuk dava şartı olarak aranır.
İş kazalarında dava şartı olan arabuluculuk hususunda tarafın tacir, şirket veya gerçek kişi olup olmadığına bakılmaksızın arabuluculuk şartı aranmaz.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATINDA ZAMANAŞIMI NE ZAMAN BAŞLAR?
Destekten yoksun kalma tazminatı Zamanaşımının başlangıcı, ölen kişinin hayatını kaybettiği tarihtir.
Yani, haksız fiilin (kazanın, kusurlu davranışın) gerçekleştiği andan itibaren değil, vefat tarihinden itibaren zamanaşımı süresi başlar.
6098 sayılı Türk Borçlar kanununda hüküm altına alındığı üzere;
MADDE 72- Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.
Türk Borçlar Kanunu m. 72'ye göre, haksız fiil nedeniyle açılacak davalar için zamanaşımı süresi 10 yıldır.
Yani, eğer destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talep eden kişi, ölen kişinin ölümünün sebeplerini öğrenmeden önce dava açmamışsa, 10 yıl süresi öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar.
Zamanaşımı süresi dolduğunda, tazminat davası hakkı düşer.
Yani, 10 yıl sonunda, zamanaşımı süresi bitmişse, ilgili kişiler destekten yoksun kalma tazminatı talep edemezler.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR?
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması, ölümün gerçekleştiği tarihteki yaşam standartları ve ölen kişinin sağlığında geride kalanlara sağladığı destek dikkate alınarak yapılır. Bu hesaplama, kazanç kaybı ve bakım desteği gibi unsurları içerir.
Tazminat Hesaplaması İçin Genel Kriterler:
1. Ölen Kişinin Kazancı
Destekten yoksun kalma tazminatının ilk adımı, ölen kişinin kazancı üzerinden hesaplama yapmaktır. Bu kazanç, kişinin gelişen ekonomik durumu, iş yaptığı sektör ve yaşadığı sürece elde edebileceği gelir dikkate alınarak belirlenir.
Aylık gelir: Ölen kişinin maaşı, geliri veya işinden elde ettiği kazanç (örneğin serbest meslek sahibi birinin kazancı).
Yıllık gelir: Kişinin yıllık geliri veya iş gelirinin yıllık toplamı.
2. Destek Sağlanan Kişilerin Sayısı
Destekten yoksun kalma tazminatı, geride kalan kişilerin ihtiyaçlarına göre hesaplanır. Bu kişiler, eş, çocuklar, ana-baba gibi bakım yükümlülüğü olan kişiler olabilir.
3. Ölen Kişinin Destek Sağladığı Oran
Ölen kişi, geride kalan kişilere ne kadar maddi destek sağlıyorsa, bu oran hesaplamada dikkate alınır. Bu oran, ölen kişinin geçim giderlerinin ne kadarını karşıladığı ile belirlenir.
4. Ölen Kişinin Yaşam Süresi
Bir kişi ortalama yaşam süresi kadar hayatta olsaydı, geride kalan kişilere ne kadar süreyle destek olacağı hesaplanır. Bu süre aktüeryal hesaplama ile yapılır.
Aktüeryal hesaplama, kişinin ölüm yaşına ve yaşadığı sürece bakılarak, ölen kişinin hayatta kalması beklenen yıl sayısı hesaplanır.
5. Gelirin Büyüklüğü ve Kişinin Yaşı
Ölen kişinin yaşı, gelir seviyesi ve çalışma durumuna göre geçim desteği daha net bir şekilde hesaplanabilir. Genç yaşta ölen biri, çok daha uzun süre destek sağlayabilir, dolayısıyla daha yüksek bir tazminat hesaplanır.
6. İktisadi Durum ve Diğer Faktörler
Ölen kişinin mali durumu, ailesinin ekonomik ihtiyaçları ve geride kalanların yaşam tarzı da hesaplamada dikkate alınır. Eğer aile zaten ekonomik olarak zor durumda ise, tazminat miktarı artırılabilir.
Tazminat hesaplanırken genellikle şu kriterler dikkate alınır:
Vefat eden kişinin geliri (maaş, kazanç vb.)
Destek süresi (yaşı, ömrü vs.)
Destek oranı (gelirin ne kadarı destek olunan kişiye gidiyordu)
Destekten yoksun kalan kişinin yaşı, ihtiyaçları ve yaşam süresi
SGK ödemeleri, varsa bunlar da dikkate alınabilir.
Bu hesaplama çoğunlukla aktüerya uzmanları tarafından yapılır.
EMSAL KARARLAR
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6431 E. , 2019/323 K. T. 17/01/2019
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, ...'nin eşi diğer müvekkillerinin babası ...'nın 24/08/2012 tarihinde ... şehir merkezinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, müteveffaya çarpan aracın kayıplara karıştığını, bütün aramalara rağmen bulunamadığını, kazanın oluşumunda müteveffanın hiçbir kusurunun söz konusu olmadığını, bu durumun savcılık dosyasındaki bilgiler ile sabit olduğunu, araç sahibini ve sigorta şirketini tespit edemedikleri için kanuni hasım olan ...’na davalarını yöneltiklerini, bu nedenlerle müvekkil ... için eşi ...l'ın desteğinden yoksun kaldığından dolayı 50.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 3.000,00 TL defin ve cenaze gideri olmak üzere toplam 53.000,00 TL tazminatın, küçük müvekkilerinden ... için 15.000,00 TL, ... için 20.000,00 TL ve ... için 32.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacı ... için 107.071,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ... için 34.518,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ... için 20.169,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, davacı ... için 16.556,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, olmak üzere toplam 178.314,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verlmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK'nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK'nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Davalı destekten yoksun kalmadan ileri gelen somut zararı gidermek zorundadır. Bu nedenle tazminat hesabından önce zarar tutarını belirlemek gerekir. Bunan yanında amaç zarar görenin malvarlığındaki eksilmeyi giderme olduğuna göre, ölüm nedeniyle desteğini yitirenin elde ettiği çıkarlar varsa, bunların da zarar tutarından indirilmesi gerekir. Aksi halde zarar görenin malvarlığında olaydan önceki duruma göre artış meydana gelmiş olur. Buradaki amaç zarar görenin malvarlığını zenginleştirmek değil, desteğini yitiren kişiye ölümden önceki yaşam düzeyini sürdürebilme olanağı tanımaktır.
Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, davacının ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir.
Somut olayda davacı destekten yoksun kalan eş ... hüküm tarihinden önce 07.03.2014 tarihinde evlenmiş olması gözönüne alınarak yukarıda yapılan açıklamalar gözönüne alındığında bakım ihtiyacının sona erdiği ve yitirilmiş destek ediminin yeni bir destek edimiyle karşılanmış olması nedeniyle davacının bakım ihtiyacının evlilik tarihine kadar hesaplanması gerekirken yazılı olduğu şekilde muhtemel yaşam süresi boyunca hesaplanması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Hesabına geri verilmesine 17/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/4045 E. , 2018/6777 K. T.05.07.2018
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde birleşen dosya davalısı ... ... A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 01.08.2009 günü davalılardan ...'nın sürücü ve işleteni olduğu ... plaka sayılı aracın kaldırımda bulunan davacıların murisi ...'a çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00'er TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesini, davacı Eş ... için 30.000,00 TL manevi tazminata, diğer davalılar için 15.000,00'er bin TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Birleştirilen dosyada davacılar vekili, aynı kaza nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 95.278,28 TL maddi tazminatın davalı karşı araç trafik sigortacından tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, asıl davada ... yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne, birleştirilen dava yönünden davacı ... için 83.626,34 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 3.394,37 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 2.594,18 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ... için 2.594,18 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı ...'a velayeten ...'ın destekten yoksun kalma tazminat tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla davalı ... ... A.Ş'den tahsiline karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davalısı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatın tahsili istemine; birleştirilen dosya, destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, birleştirilen dosya davalısı kazaya karışan aracın trafik sigortacısı müteselsil borçlu ... şirketi tarafından davacılara birleştirilen dosya dava tarihi öncesi olan 07.12.2009 tarihinde yapılan ödeme güncelleme yapılmaksızın mahsup edilmiştir. ..., birleştirilen dosya davalısı ... şirketi tarafından yapılan ödemeyi destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapılmadan önce alan davacılar, hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekir.
O halde, birleştirilen dosya davalısı ... şirketi tarafından 07.12.2009 tarihinde davacılara yapılan toplam 74.454,66 TL ödemenin her bir davacı için yapılan ödeme tespit edilip her bir davacının destek zararından güncellenerek mahsubu için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de,
Birleştirilen dosya davalısı ... şirketinin ... poliçesinden kaynaklanan sorumluluğu azami poliçe teminat limitiyle sınırlıdır. Hesaplanan destekten yoksunluk zararı bakiye poliçe limitini aşmış olmakla, davalı ... şirketinin birleşen dava öncesi yaptığı toplam 74.454,66 TL ödeme dikkate alınarak güncellenmeksizin mahsubuyla belirlenen bakiye poliçe limiti yönünden davanın kabulü gerekirken bu hususun açıkça belirtilmemiş olması isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle birleştirilen dosya davalısı ... şirketi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen dosya davalısına geri verilmesine 05.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.